Hastalıklar

Akciğer kanseri

Akciğer kanseri nedir?

Akciğer kanseri, sigara bağımlılığının  yol açtığı ve dünyada en çok görülen bir kanser türüdür.

Görülme sıklığı nasıldır?

Dünyada en sık görülen ve kansere bağlı ölümlerde ilk sırada yer alan akciğer kanseri, erkeklerde kadınlara göre 4 kat daha fazla görülür.

Belirtileri ve seyri nasıldır?

Akciğer kanserleri, küçük hücreli ve küçük hücreli dışı olmak üzere iki tipe ayrılır. Küçük hücreli akciğer kanserleri hızlı gelişen ve çabuk yayılan kanserlerdir. Kemoterapi ve radyoterapiye de duyarlıdır. Küçük hücreli dışı akciğer kanserleri  ise birkaç tipte görülür;

Yassı hücreli hücreli, adeno kanser, büyük hücreli veya karışık olabilirler. Küçük hücreli akciğer kanserleri nispeten daha yavaş gelişirler ve erken dönemde tedavileri cerrahidir, tedavilerinde kemoterapi ve radyoterapi de kullanılır.

Akciğer kanseri belirtileri:

1. Öksürük (kuru veya balgamlı)

2. Balgam çıkarma (özellikle kanlı balgam)

3. Nefes darlığı

4. Göğüs, omuz veya sırt ağrısı

5. Ses kısılması

6. Halsizlik

7. Parmaklarda çomaklaşma

Kimler risk altında: Akciğer kanserinin en önemli nedeni sigaradır ve hastalığın oluşmasında yüzde 80 rolü vardır. İçilen sigara miktarı ve süresi arttıkça kanser olma riski daha da artar. Akciğer kanserinin oluşumunda genetik yatkınlık da çok önemli bir faktördür.

Akciğer kanseri tanı yöntemleri:

1. Muayene

2. Akciğer grafisi

3. Göğüs Bilgisayarlı Tomografisi

4. Balgam sitolojisi (balgamda hücrelerin incelenmesi)

5. Bronkoskopi (Solunum yolları ve Akciğerin ışık kaynağıyla gözle görülmesi)

6. Biopsi ve Patolojik inceleme

Tedavisi nasıldır?

Akciğer tanısının konulmasının ardından hastalığın tedavisi, akciğer içinde sınırlı olması, komşu lenf bezlerine ve organlara yayılmış olması veya uzak organlara yayılmış (metastaz) olmasına göre planlanır. Tedavide cerrahi yöntemler, radyoterapi ve kemoterapi kullanılır, tedavi kararı değişik birçok daldaki hekimlerin birlikte karar verdiği bir ortamda planlanır. Hastalığın patolojisinin küçük hücreli veya küçük hücreli dışı olmasına göre tedavide farklılıklar oluşabilir.